Komili – Kuruluş: 1878
Komili Hasan tarafından 1878 yılında Midilli’nin Komi köyünde kurduğu işletmeyle zeytinyağı üretimine başladı. “Kalitesiz ürünle alıcıyı bir defa, kendini ebediyen kandırırsın” prensibi işe koyulan Komili Hasan’ın ürünleri zamanla ünlenmiş hatta Osmanlı Sarayı’nın zeytinyağı ihtiyacı karşılar hale gelmiş. Daha sonra tesis Midilli’den Ayvalık’a taşınmış.
Sabuncakis – Kuruluş: 1874
Girit’te bir sabun fabrikası açmış ve 1848 yılında Midilli’ye göç eden İstavro Sabuncakis, yeni bir pazar bulmak adına oğlunu, İstanbul Pera’ya göndermiş ve oğlu 1874 yılında ilk dükkanı açmıştı. Daha sonra İstanbul’da çiçek satılmadığını gördüler ve bu alana yönelerek seralar kurup, çiçekçilikteki bugünkü ünlerini kazandılar.
Kuru Kahveci Mehmet Efendi – Kuruluş: 1871
1871’de Mehmet Efendi’nin, İstanbul “Taht-ul Kale”de şimdiki adıyla Tahtakale’de açtığı küçük dükkan, zaman içerisinde gelişerek, bugününe kadar ulaşır ve en kahve markası olur. Yönetimin babadan oğullara geçmesinden sonra işletme “Kuru Kahveci Mehmet Efendi Mahdumları” adını alır.
Vefa Bozacısı – Kuruluş: 1870
1870 yılında Arnavutluk Prizren ‘den İstanbul’a gelip yerleşen Hacı Sadık Bey, ilk o yıllarda popüler boza ile tanışmış. O dönem sayıları 200’e varan bozacı tarafından yapılıp satıldığını görmüş evinin altında kendi imkanları ve yöntemleriyle ürettiği bozasını, altı yıl boyunca kış geceleri saray ve çevresinde omuzunda taşıdığı bakır güğümlerle dolaştırarak satmış. 1876 yılında Fatih’in Vefa semtinde hala faaliyette olan resmi ticarethanesini açmış, hatta bu açılan ilk boza dükkanıymış.
İskender – Kuruluş: 1867
Bursa’nın meşhur yemeği iskenderin geçmişi 1850 yılına dayanır. Mehmetoğlu İskender Efendi, 1867 yılında babasının desteği ile işi geliştirir ve kuzuyu kemik ve sinirlerinden arındırarak dik mangalda ayağa kaldırarak pişirmeyi önerir. Babasından onay alan İskender Efendi, bunu ateşin karşısında kendi etrafında döndürerek pişirir ve bıçakla ince ince keser. Daha sonra halk arasında İskender’in dönen kebabı diye anılmaya başlayan bu icat Bursa’da iskender olarak bilinmeye başlar ve Türkiye’ye yayılır.
Altan Şekerleme – Kuruluş: 1865
Karagözoğlu Emin Bin tarafından, 1865 yılında kurulan şekerci, 1. dünya savaşına kadar kendisi tarafından çalıştırılmış. Savaş esnasında beş çocuğundan 4’ü şehit olur. Yıllar sonra hac için yola çıktığında geride kalan oğlu Mustafa Altana üç kese altın bırakır ve şekerciliğe devam etmesini ister. Karagözoğlu Emin Bin hac vazifesini yerine getirmek için gittiği Mekke’de vefat eder. Altan Şekerleme bugün hala Eminönü’nde faaliyetine devam ediyor.
Hafız Mustafa – Kuruluş: 1864
1864 yılında İsmail Hakkı Zade, Çankırı’dan İstanbul’a gelip sarraf dükkanı açar. Bir yandanda dükkanının bodrum katında akide şekeri yapmaya başlar. Oğlu Hafız Mustafa ise civardaki camide gönüllü müezzinlik yapmaktadır. Ancak babası gibi kendisi de bir süre sonra tatlıcılık ve şekercilikle ilgilenir ve yıllardır ayakta kalarak bu günlere kadar gelir.
Ziraat Bankası – Kuruluş: 1863
Ziraat Bankası’nın kuruluşu ve sermayesi, Mithat Paşa’nın 1863 yılında Pirot Kasabası’nda kurduğu Memleket Sandığı ile başlıyor. Türk gelenekleri arasında zaten var olan ve karşılıklı yardımlaşma esasına dayanan imece geleneğinden esinlenerek kurulan Memleket Sandığı, 1867 yılında “Memleket Sandıkları Nizamnamesi”nin yürürlüğe girmesiyle Osmanlı Devleti’nin her yanında faaliyete başladı ve uzun yıllar başarıyla hizmet verdi. 1883’te aynı amaçlar doğrultusunda “Menafi Sandıkları” kuruldu, 15 Ağustos 1888’de Menafi Sandıkları’nın yerine işlevlerini üstlenecek modern finans kuruluşu olarak Ziraat Bankası resmen faaliyete geçti.
Güllüoğlu – Kuruluş: 1820
Güllü Ailesi, 1800’lü yıllardan beri baklavacılık yapıyor. Ailede baklavacılığa ilk başlayan kişinin, Gaziantep’te “Güllü Çelebi” diye anılan Hacı Mehmed Güllü olduğu biliniyor. Mesleğinde ustalaşmak için Halep ve Şam’a gitti ve altı ay kalıp baklavacılığın inceliklerini öğrendi. Gaziantep’e dönünce de bir baklava tezgâhı kurdu. Güllü Çelebi’nin vefatından sonra çocukları ve torunları günümüze kadar geldiler. Karaköydeki meşhur dükkan ise 1949 yılında açılıyor ve İstanbul’un ilk baklava dükkanı, aynı zamanda Gaziantep dışındaki üretim yapan ilk imalathane oluyor.
Hacı Bekir Lokumları – Kuruluş: 1777
Türkiye’nin en eski şirketi 1777 yılında kurulan Hacı Bekir Lokumları. Kastamonu’nun Araç ilçesinden İstanbul’a gelerek 1777 yılında Bahçekapı’da açtığı küçük şekerci dükkanında, lokum, akide gibi şekerleri imal edip satmaya başlayan ve daha sonra 1817-1820 yıllarında hac görevini yerine getirmesiyle Hacı Bekir olarak anılacak olan, Şekerci Hacı Bekir Efendi’nin kurduğu şirket, bugün beşinci kuşak tarafından yönetiliyor. Hacı Bekir Efendi’nin İngiliz müşterilerinden bir gezgin, beraberinde götürdüğü lokumları ülkesinde kendi takmış olduğu ad ile ikram etmekteydi, “Turkish Delight”. Lokumun, o günden bugüne İngilizce konuşulan memleketler ve dünya genelinde “Turkish Delight”, Fransa ve Balkanlar’da ise “Lokoum” olarak anıldığı söyleniyor. Turistlerin uğrak noktası olan Hacı Bekir Lokumcusu yüzyıllardır Eminönü’ndeki aynı yerinde.
İlginizi çekebilecek diğer içerikler:
Bin Yıldır Ayakta Kalmayı Başarmış, Dünyanın En Eski 10 Şirketi
Kuruluş Tarihleri İle Şaşırtan Dünyanın En Eski 10 Oteli
Bugünün Dev Markaları İlk Kurulduklarında Ne Üretiyorlardı?
“Kahvaltı Günün En Önemli Öğünü” Efsanesi!
[zombify_post]